tapulu araziden izinsiz ağaç kesmenin cezası

naskah drama 7 orang cerita rakyat singkat. YARGITAY Ceza Genel Kurulu ESAS 2012/1517 KARAR 2014/36 6831 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık M.. B..'in beraatına, aynı kanunun 116/son maddesi uyarınca 100 Lira idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Akyazı Sulh Ceza Mahkemesince verilen gün ve 384-507 sayılı hükmün, katılan kurum temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince gün ve 8071-19081 sayı ile; "Sanığın tek eyleminden hem beraat hem de idari para cezası tayini suretiyle CMK'nin 225. maddesine muhalefet edilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise gün ve 58126 sayı ile; "...6831 sayılı Kanunun 116/1, 116/B-son ve 5326 sayılı Kanunun 27/7. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece sanık hakkında açılan kamu davasında yapılan kovuşturma sonucunda, sanığa isnat edilen fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu tespit edildiğinde, sanık hakkında isnat edilen suçtan beraat kararı verilip, sanık hakkında kabahat eylemi nedeniyle idari yaptırım kararı uygulanmasına hükmetmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Somut olayda, Akyazı Sulh Ceza Mahkemesinin tarih ve 2008/384 esas, 2009/507 karar sayılı ilamında, sanığın eyleminin ağaç kesme suçunu oluşturmayıp, tapulu arazisinden izinsiz ağaç kesme kabahat eylemini oluşturduğu tespit edilerek, sanığın ağaç kesme suçundan CMK'nun 223/2-e maddesi uyarınca beraatine, sanığın 6831 sayılı Kanunun 116/B-son maddesi gereğince 100 Lira idari para cezası ile cezalandırılmasına, yedieminde bulunan emvalin sanığa iadesine hükmedildiği anlaşılmıştır. Yukarıda ayrıntılarıyla izah edilmeye çalışıldığı üzere, 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 27/7. maddesi uyarınca, kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu tespit edildiğinde, mahkemenin sanık hakkında atılı suçtan beraat kararı verip, kabahat eyleminden dolayı sanık hakkında idari yaptırım kararı vermesi gerekeceği açıkça ortaya çıkmaktadır. İlk derece mahkemesinin sanık hakkında ağaç kesme suçundan beraat kararı verip, kabahat eyleminden dolayı idari para cezası tayin etmesinde yasaya bir aykırı bir durumun bulunmadığı gibi, hükümde de bir karışıklık oluşturmadığı anlaşılmıştır" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur. CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece gün ve 22770-38387 sayı ile; itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır. Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanık hakkında 6831 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davasında fiilin kabahat olduğunun anlaşılması halinde, 6831 sayılı Kanunun 91/1. maddesinden beraat ve kabahat oluşturan fiil nedeniyle de idari yaptırım kararı verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İncelenen dosya kapsamından; Sanık hakkında orman alanından ağaç kestiği iddiasıyla 6831 sayılı Orman Kanunun 91/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, Yargılama aşamasında yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, suça konu ağaçların sanığın komşusu M.. A.. adına tapuya tescilli araziden kesildiğinin belirlendiği, yargılama sonucunda, sanığın orman alanından ağaç kesme suçunu işlemediği ve tapulu araziden ağaç kesme eyleminin ise kabahat olduğu anlaşıldığından, sanığın 6831 sayılı Kanunun 91/1. maddesine uyan suçtan beraatına, kabahat nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 116/B-son maddesi uyarınca 100 Lira idari para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Anlaşılmaktadır. 5271 sayılı CMK'nun "Duruşmanın sona ermesi ve hüküm" başlıklı 223. maddesinin 2. fıkrası; "Beraat kararı; aYüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, b Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması, c Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması, dYüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması, e Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması, Hallerinde verilir" şeklinde düzenlenmiş olup, fıkradaki bu hallerden biri gerçekleştiğinde, mahkemece fıkranın hangi bendine de dayanıldığı belirtilmek suretiyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözüme kavuşturabilmesi için CMK'nun 223. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması" kavramı üzerinde durulması gerekmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Suçta ve cezada kanunilik ilkesi" başlıklı 2. maddesinde, kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemeyeceği, kanunen suç sayılmayan bir eylem dolayısıyla sanığa ceza verilemeyeceği gibi kanunun suç ve ceza içeren hükümlerinin kıyas yolu ile de uygulanamayacağı, diğer bir ifadeyle kıyasa yol açacak şekilde genişletici yorumlanamayacağı ifade edilmiştir. Bu ilkenin doğal bir sonucu olarak, mahkemece yargılama konusu eylemin kanunda suç olarak düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, yargılama sonucunda eylemin kanunda suç olarak düzenlenmediğinin belirlenmesi durumunda CMK'nun 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatına karar verilmesi gerekecektir. Bu aşamada, yargılama konusu eylemin kanunda suç olarak düzenlenmediği, ancak kabahat oluşturduğunun anlaşılması durumunda yapılacak işlemin belirlenmesi için Kabahatler Kanunun incelenmesinde yarar bulunmaktadır. 5252 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 1 Haziran 2005 tarihinde, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun bütün ek ve değişiklikleriyle birlikte yürürlükten kalkması, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile birlikte 5326 sayılı Kabahatler Kanununun yürürlüğe girmesi nedeniyle suç ve yaptırım sistemimiz önemli değişikliklere uğramış, 5237 sayılı TCK'nda, 765 sayılı TCK'ndaki cürüm ve kabahat ayrımına son verilerek, bir kısım kabahatler anılan kanunda suç olarak tanımlanmış, bir kısım kabahatler ise Ceza Kanunundan çıkarılarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında idari yaptırımı gerektiren haksızlıklar olarak düzenlenmiştir. 5326 sayılı Kanunun "Başvuru yolu" başlıklı 27. maddesinin uyuşmazlığa ilişkin olan 7. fıkrası;"Kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; fiilin suç oluşturmaması nedeniyle verilen beraat kararına karşı kanun yoluna gidildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı itiraz da bu kanun yolu merciinde incelenir." şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre kovuşturma safhasında, kovuşturma konusu fiilin suç oluşturmayıp, kabahat sayıldığının anlaşılması halinde, idari yaptırım kararı verilmesi için dosyanın ilgili kamu kurum yada kuruluşuna gönderilmesi yerine davayı gören mahkemece idari yaptırım kararı verilecektir. Bu halde mahkemece, açılan kamu davası dolayısıyla yürütülmekte olan kovuşturma konusu fiilin suç oluşturmadığı gerekçesiyle hükmolunacak beraat kararıyla sonuçlandırılması ve idari yaptırıma karar verilmesi gerekecek ve bu uygulama 5326 sayılı Kanunun 27. maddesi, 5237 sayılı TCK ve 5271 sayılı CMK'nun sistematiği birlikte değerlendiğinde hükmün karıştırılması niteliğinde olmayacaktır. Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu ihtilaf değerlendirildiğinde; Sanık hakkında orman alanından ağaç kesme suçundan 6831 sayılı Kanunun 91. maddesi uyarınca açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, sanığın eyleminin orman idaresinden izinsiz tapulu araziden ağaç kesme fiilini oluşturduğu, bu fiilin 6831 sayılı Kanunun 116/B-son maddesinde idari yaptırıma bağlandığı gözönüne alındığında, yerel mahkemece 6831 sayılı Kanunun 91/1. maddesinden sanığın beraatına, eylemin kabahat oluşturduğu gerekçesiyle 6831 sayılı Kanunun 116/B-son maddesi uyarınca 100 Lira idari para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Yargıtay 3. Ceza Dairesi bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir. SONUÇ Açıklanan nedenlerle; 1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, 2- Yargıtay 3. Ceza Dairesinin gün ve 8071-19081 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, esastan incelenmesi için Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar hukukun adaletli dağıtılabilmesi için yargı kararlarının paylaşımına daha çok önem vermektir. sitesi, paylaşılan kararların yargısal faaliyetlerde kullanılmasında herhangi bir hak ve sorumluluk kabul etmemektedir. E defter beratı nasıl görüntülenir?e–Defter yetkili makamlara dijital ortamda ibraz edilir ve e–defter berat dosyaları aşağıda sıraladığımız adımlar takip edilerek görüntülenir 1. e– girip indirilebilecek dosyaların olduğu bölümden dosyasını bilgisayarınıza Defter 2 kopya nereden bakılır?Söz konusu ikincil kopyalar, Mali Mühür / Elektronik İmza ile linkinden e–Defter Uygulamasına giriş yapılmak suretiyle, “e–Defter Saklama Listesi” menüsünden dönem seçerek defter sorgulama nasıl yapılır?Başvurunuzun başarıyla tamamlandığından emin olmak için adresinden sorgulama defter nasıl indirilir?Mühürlü ya da imzalı berat dosyası paketlenir. Hazırlanan paket adresinde bulunan e–Defter Uygulamasına giriş yapılarak yüklenir ya da web servis aracılığıyla gönderilir. Berat dosyası Gelir İdaresi Başkanlığı mali mührü ile de mühürlenerek indirilecek biçimde defter sahibinin erişimine Beratı ne demek?Bir defter dönemi için oluşturulan defter ve berat dosyaları Defter Takımı olarak adlandırılır. Berat; Gib'e gönderilmek için hazırlanan, bir defterin içeriğinden elde edilen ve defterin özeti niteliğinde olan XML türünde elektronik bir belgedir. … Defter ve berat dosyalarının ayrı ayrı hiçbir geçerliliği defter Berat yükleme tercihi nasıl yapılır?Geçici vergi dönemleri bazında berat yükleme tercihinde bulunmak isteyen mükelleflerin, mali mühür veya elektronik imza ile “e–Defter Uygulaması”na giriş yapıp “Bilgi Güncelle” kısmının “Berat Yükleme Tercihi” bölümünden; Aylık yükleme / Geçici vergi dönemleri bazında yükleme şeklinde seçimlerini 2 kopya yükleme zorunlu mu?Aktarım zamanı Bu uygulamanın kanuni defterleri saklama ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı unutulmamalıdır. Mükellefler, belirlenen tarihleri aşmamak kaydıyla e–Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarını istedikleri zaman yüklemekte serbestlerdir. – Kendi mülkünüzdeki ağaçları izinsiz kesmeniz bir sorun yaratmamaktadır. Fakat kamu alanındaki ağaçlar izinli kullanılmalıdır. Aksi taktirde kamu alanındaki ağaçları kesmenin cezası 10 aydan başlar. – Ekili fidanlara zarar veren şahıslara uygulanan yaptırım ise 1 yıldan başlayarak 5 yıla kadar 28, 2019Özel Mülkteki ağaçlar kesilebilir mı?a-6831 Sayılı Orman Kanununun A fıkrasında sayılan yerlerden ve üzerindeki ağaçlar devlet ormanlarında yetişmeyen ağaç türlerinden ise sahipleri bu ağaçları hiçbir kayıt ve şarta tabi olmadan kesip kesme cezası kaç para?"6831 sayılı Orman Kanunu'nda, 'Ağaç kesenler, kökünden sökenler veya ağaçlardan yalamuk, pedavra, hartama çıkaranlar üç aydan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Suçun konusunun fidan olması halinde birinci fıkraya göre, verilecek ceza bir kat artırılır' hükmü yer kesmenin cezası nedir?"6831 sayılı orman kanunu 14. maddesi gereği ormanlardan her türlü ağaç kesmek kesmek ve koparmak yasak. 3 aydan 5 yıla kadar ağaç kesmenin cezası var. Fidanda ise bu ceza iki kat artırılarak 6 aydan 10 yıla kadar hapis cezası" ağaçlar kesilir?İzinsiz hangi ağaçlar kesilebilir? Güncel düzenlemeler 201980 cm – kavak, söğüt, dişbudak yapraklı akçaağaç ve gümüş akçaağaç durumunda,65 cm – at kestanesi, siyah akasya ve Londra uçağı durumunda,50 cm – diğer ağaç türleri ağacı kesmek için nereye başvurulur?Kesme izni için Belediyelere bağlı park ve bahçeler müdürlüğüne başvurmaları bahçedeki ağacı kesmenin cezası var mı?Yeni düzenlemeye göre; yetişmiş veya yetiştirilmiş fidanları kesmek, sökmek, ekim sahalarını bozmak, yaş ağaçları boğmak, yaralamak, tepelerini veya dallarını kesmek veya koparmaya 369 ile 2 bin 978 TL arasında idari para cezası kesiliyor. … – Kendi mülkünüzdeki ağaçları izinsiz kesmeniz bir sorun gün adli para cezası ne kadar?Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen adli para cezası minimum 5 günden maksimum 730 gün arası olmak üzere ceza yaptırımı bulunan günlüğü en az 20 tl'den en fazla 100 tl'ye kadar hesaplanır. Bu konu yine suçun unsuruna, niteliğine ve birçok durumuna göre hakimin takdir yetkisine bırakılmıştır. Devlet Arazisi Nasıl Satın Alınır? İçindekilerHazine Arazisi Nasıl Satın Alınır?Hazine Arazi İhalesine Kimler Katılabiliyor?Hazine Arazisi FiyatlarıHazine Arazilerinin Satışı Devlet Arazisi Nasıl Satın Alınır? hazine arazisini satın almak isteyenler tarafından merak ediliyor. Devlet tarafından alınabilen araziler var iken satışı mümkün olmayan da birçok arazi bulunmaktadır. Bunlar genel mülk ve özel mülk olarak ikiye ayrılıyorlar. Genel mülkler devlet tarafından ihale ile arazi sahibi olmak isteyenlere sunulur. İhaleye en çok teklifi veren ihaleyi kazanır ve arazinin sahibi olmaya hak kazanır. Peki hazine arazisinin var olduğu nasıl bilinir? Devlet bunun için arazi haritaları oluşturmuştur. Hazine arazisinin fiyatları durumuna göre belirlenmektedir. Arazinin büyüklüğüne ve yerine göre farklılık gösterebilir. Ancak arazi yeri belli olduğunda net bir fiyat çıkabilir. Hazine arazilerini satın almak isteyen kişiler öncelikle belirli müdürlüklere dilekçe vermek zorundadır. Hazine arazilerini satın almak için ihaleler açılır. Araziler ihale yoluyla satılır. İhale bedelini kanun gereğince her sene merkezi komisyon belirliyor. Merkezce belirlenen sınır geçilmez ise açık teklif, sınır geçilirse kapalı teklif uygulanmaktadır. iki şekilde de satılmayan araziler tekrar aynı şekillerde ihalelere sunulur. Hazine arazisi satın almak için bazı koşullar vardır bunları bir alt başlıkta size açıklayacağım. Açıklayacağımız koşulları taşımanız halinde gerekli mercilere bir dilekçe yazmanız gerekmektedir. Eğer sahipleneceğiniz mülk bir ilde ise Defterdarlık Emlak Müdürlüğü’ne veya Milli Emlak Müdürlüğü’ne, şayet satın almak istediğiniz mülk bir ilçede Mal Müdürlüğü’ne dilekçe vermeniz gerekmektedir. Hazırladığınız başvuru dilekçesinde satın almak istediğiniz mülkün ikametini ada ve parsel numarası ile yüz ölçümünü çok net bir şekilde beyan etmeniz gerekmektedir. Devlet arazisi satın almak için öncelikle belirli müdürlüklere satın alma dilekçesi verilmelidir. Hazine arazilerinden sorumlu müdürlükler ise defterdarlık emlak müdürlüğü, mal müdürlüğü ve milli emlak müdürlüğüdür. Sonuç itibariyle hazine arazileri tapuya dahil olmamış arazilerdir. SATINALMA TALEBİNE İLİŞKİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ……………………… ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜNE……………………MİLLÎ EMLAK MÜDÜRLÜĞÜNE / MİLLÎ EMLAK ŞEFLİĞİNE ………………. İli, ……………….. İlçesi,………………..…Mahallesinde bulunan mülkiyeti Hazineye ait ……….. pafta, ……….. ada, ……..… parsel numaralı ve ………………..m² yüzölçümlü taşınmazı/taşınmazları ihale ile satın almak istiyorum. Gereğini arz ve sonucundan da bilgilendirilmemi talep ederim. …./…../…… Dilekçe sahibininAdı-soyadıİmzasıDilekçe sahibininYazışma/İkametgah AdresiTelefonları Müdürlüklere verilmesi gereken dilekçe örneği. Hazineye ait tarım arazilerini satın almak isteyenlerin, başvuru süresi içerisinde Tarım Arazisi SATIN ALMA Talep Formu Ek-1 ile taşınmazın bulunduğu yerdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne Emlak Müdürlükleri, Millî Emlak Müdürlükleri, Milli Emlak Şeflikleri müracaat etmeleri gerekmektedir. İhale kararının netleşmesi ile birlikte araziyi satın alacak olan şahıs satış miktarını gerekli idareye ödeyerek arazi tapusunu kendisinin üzerine alabiliyor. Daha sonra ihaleyi kazandığınız takdirde, şayet mülkün taksit ile ödenmesine karar verilmişse oluşmuş meblağın en az dörtte birinin peşin olarak 15 gün içerisinde yatırılması gerekmektedir. Arta kalan dörtte üçlük kısmın ise üçer aylık dönemlerle veya iki sene içerisinde eşit taksitler ile daha evvelden belirlenmiş bulunan yasalar tarafından belirlenmiş faiz ile birlikte ödenmesi gerekmektedir. Satış arazisi belediye sınırları içerisinde bulunuyor ise 5000 TL, belediyenin sınırları dışında bulunuyor ise TL’den fazla olduğu taktirde, araziyi alacak kişinin de kendisine uygun olarak belirteceği tarihler de göz önünde bulundurularak taksitlendirme yapılmaktadır. Bu koşullara göre araziyi almak isteyen şahıs ile devlet arasında bir taksitli satış kontratı imzalanır. Arazi tapusu, araziyi peşin ödeme yapanlara direk verilir. Fakat taksitli ödeme yapan şahıslar borçlarını tamamlamadan tapu teslim edilmez. Yalnızca arta kalan taksitler için bir güvence göstermeniz halinde devlet arazi tapusunu size devredebilir. İhaleye çıkan, satışa hazırlanan ve satıştaki hazine arazileri adresinden bulabilirsiniz Hazine Arazi İhalesine Kimler Katılabiliyor? Hazine arazi ihalesine katılmak için bazı koşullar gerekmektedir. Bu koşullara sahip olmamanız taktirde arazi satın almanız mümkün olmayacaktır. İhaleye katılmadan önce arazi satın alma koşullarını inceledikten sonra başvuruda bulunabilirsiniz. İhaleye katılma koşullarını şu şekilde sıralayabiliriz; Bildiri için adres bilgilerinin Türkiye’de olmasıGerçek kişilerin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını bildirimleriTüzel şirket vb. yerlerin ise vergi kimlik numaralarını bildirmeleriBelirtilmiş olan geçici teminat miktarını yatırmış olmalarıYerleşim yerlerinin yasalara uygun yerde olmasıDefterdarların veya Mal Müdürlüğü’nün istekleri doğrultusundaki diğer evrakları getirmeleriTüzel şekildeki katılımcıların adına temsili olarak ihaleye katılan şahısların yetkili olduğunu belirten evrakı vermeleri kişilerin bu koşullardan farklı olarak gerekli kuruluşlardan siciline kayıtlı bulunduğu sanayi odasından veya benzeri mesleki kuruluştan ihalenin yapıldığı sene içerisinde tedarik edilmiş olan sicil kayıt evrakı ile şirketleri temsili olarak katılan şahısların şirketleri temsil ettiklerine dair tamamen söz sahibi olduğunu gösteren noterden onaylı vekaletnameyi vermeleri gerekmektedir. Belediyeden Arazi Kiralama ve Satın Alma isimli konudan gerekli şartları öğrenebilirsiniz. Hazine Arazisi Fiyatları Satışa çıkartılan arazinin bedelini devlet idaresi bir meblağ sunuyor. Daha sonra asıl ve net meblağ tespit komisyonu tarafından veriliyor. Satışa sunulan arazinin bulunduğu mevki ve tespit edilmiş özellikleri, bulunduğu bölgenin büyüklüğü, yerleşik hayata, insan yoğunluğunun olduğu yerlere ve insanların çalışma yerlerine olan yakınlığı, belediyenin vermiş olduğu hizmetlerden faydalanıp faydalanmadığı, toprak çeşidi, yapısı vb. daha birçok şeyin göz önünde bulundurularak rayiç bedel baz alınarak arazinin mali değeri belirleniyor. Hazine Arazilerinin Satışı Bazı araziler özel mülkiyet olurken bazıları genel mülkiyetler olarak adlandırılır. Bunları birbirinden ayıran tek özellik özel mülklerin ihaleye çıkartılarak satılması, genel mülklerin kesinlikle satışının mümkün olmadığıdır. Genel mülk olarak satılamayan araziler kamunun satışına izin verilmeyen yerlerdir. Satışa sunulabilen özel mülk alanlarını şu şekilde sıralayabiliriz Kadastrosu yapılmış olan yerlerGünlük hayatta içilen baraj suyunun kısa mesafeli güvence alanlarının dışarısında kalanlarArazinin satılan sıfatına girmesi için doğal ve yapay küçük su birikintileri olan göllerin kenar çizgilerine olan mesafesinin 500 metre olması gereklidirSahil boyunun kenar çizgisine de metre mesafenin dışarısında bulunması gerekmektedirÖzel yasalar boyutunda kalmayan yerlerSatışın gerçekleştiği tarih itibari ile arazi toplulaştırılması yapılmayacak olan yerlerKamusal hizmet amacı ile kullanılmayan yerler Satışı mümkün olmayan taşınmaz arazileri ise şöyle sıralayabiliriz Askeri bölgeye ait olan yerlerİbadethaneler bulunduğu yerlerÇocuk parkı alanlarıDevri gerçekleşmiş veya halen süren mülk yerleriSahil kenarlarıKişilere ait olan site alanları Siz de bir arazi satın almak istiyorsanız istediğiniz arazinin büyüklük ölçülerini ve mevkisini bildiren bir başvuru dilekçesi doldurduktan sonra Mal Müdürlüğü veya Defterdarlıklara gidererek taşınmaz arazi başvurusunda bulunabilir, arazi sahibi olabilirsiniz.

tapulu araziden izinsiz ağaç kesmenin cezası