süt alerjisi olan bebek neden kilo alamaz
naskah drama 7 orang cerita rakyat singkat. Besinler genelde bebeklik ve çocukluk döneminde alerjiye neden olabilir. Özellikle protein yapılı ilaçlar bebeklerde alerjiye sebep olabilir. Bu evrede sabırlı olmalı ve doktor tavsiyeleri ile alerjiyi yenme yöntemlerine yoğunlaşmalıdır. Bebekler için en ideal besin olan anne sütü tercih edilmelidir. Yumurta, inek sütü, balık gibi ek gıdaları 6 aydan önce verilmemesi gerekir. Bunun yanında anne yada babada alerji varsa, alerjinin genetik faktörlü olduğu unutulmamalı ve bebeğin alerjisi olabileceği düşünülerek bebek kontrol altında tutulmalıdır. Bebeklerde Anne Sütüne Karşı Alerji Görülebilir Mi, Belirtileri Nelerdir?İnek Sütü Alerjisinin Tedavisi Var Mıdır, Tedavi Edilmezse Ne Olur?Anne Ve Babasında Alerji Olan Bebeklerde Alerji Riski Artar Mı?Süt Alerjisi Olan Bebeklerde Kalsiyum Eksikliği Gelişme Geriliği Yapar Mı?Bebeklerde Anne Sütüne Karşı Alerji Görülebilir Mi, Belirtileri Nelerdir? Bebeklerde anne sütüne karşı alerji gelişmez. Direkt olarak anne sütüne karşı gelişmez. Anne sütü alan bir bebekte anne sütü ile geçen gıdalara karşı bir alerji görülebilir. Anne çok fazla süt ve süt ürünü, yumurta tüketiyorsa, yemişleri yiyorsa ya da herhangi bir annenin aldığı gıdaya karşı alerjik reaksiyonlar oluşabilir. Direkt sütün kendisiyle ilişki değil bunlar. Belirtileri de sindirim, solunum ya da deriyi etkileyecek bulgular şeklindedir. En sık deride ortaya çıkar. Deride; kızarıklık, kaşıntı, kabarıklık, kuruluk. Solunum yollarında; burun akıntısı, kaşıntı, hapşırık, çok ağır formlarında nefes almakta zorlanma, hırıltı ve öksürük gibi belirtiler olabilir. Sindirim sisteminde de ishal, kusma, kabızlık, tekrarlayan karın ağrıları anne sütünden geçen proteinlere karşı oluşabilecek şikayetlerdir. İnek Sütü Alerjisinin Tedavisi Var Mıdır, Tedavi Edilmezse Ne Olur? İnek sütü alerjisinin tedavisi diğer besin alerjilerinde olduğu gibi alerjenden kaçınmaktır. Bunu yaparken önce inek sütünün kesin olarak alerjiye yol açtığını bilmek gerekiyor. Kesin tanıyı koymak gerekiyor. Kesin tanıyı koyduktan sonra süt ve süt ürünü içeren diğer gıdaları örneğin yoğurdu, peyniri, süt içeren bazen bir keki ya da sütlü, yoğurtlu bir çorbayı da diyetten çıkarmak gerekiyor. Eğer emziren emen bir bebekse annenin de yediği süt ürünleri reaksiyona yol açıyorsa annenin diyetinden de bu ürünleri çıkarmak gerekiyor. Eğer yanlışlıkla alım var ise ve reaksiyonlar oluşmuşsa bu durumda da antihistaminik dediğimiz ilaçlar ve bazen adrenalin dediğimiz daha ciddi ilaç yaklaşımları gerekebiliyor. Anne Ve Babasında Alerji Olan Bebeklerde Alerji Riski Artar Mı? Anne ve babasında alerji olan bebeklerde alerji riski artar. Çünkü alerji genetik ve çevresel faktörlerin birlikte neden olduğu bir hastalıktır. Eğer bir çocuğun annesinde ya da babasında alerjik bir hastalık varsa o bebekte alerjik hastalık gelişme riski %30 iken hem annesinde hem babasında alerjik bir hastalık varsa ya da kardeşinde. Çocukta alerjik hastalık gelişme riski %60-70’ler gibi yüksek oranlara Alerjisi Olan Bebeklerde Kalsiyum Eksikliği Gelişme Geriliği Yapar Mı? Süt alerjisi olan bebekte süt önemli bir kalsiyum kaynağı olduğu için bu kalsiyumdan zengin gıdayı diyetten tamamen çıkarıp kalsiyum güçlü gıdaları diyete eklemezsek kalsiyum eksikliği ve buna bağlı birtakım kemik gelişiminde eksiklikler olabilir. Bu nedenle dışarıdan hem mama içerisindeki kalsiyumu mama ile birlikte alması hem de ayrıca kalsiyum desteği vermek gereklidir bu bebeklere. İlginizi Çekecektir
Bağışıklık sisteminin güçlenmesinden bağırsak kanserini önleyici etkisine kadar pek çok faydası bulunan süt, alerjik etkisi nedeniyle bazı kişilerde hazımsızlık ve şişkinlik gibi sorunlara neden olabiliyor. Ayrıca içeriğindeki yağ oranı nedeniyle fazla tüketilmesi kilo problemlerini de beraberinde getirebiliyor. Bu nedenle süt içerken bilinçli olmak ve bazı reaksiyonlara özellikle dikkat etmek gerekiyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Olcay Barış, sütün faydalarını anlatırken tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktaları 8 maddede anlattı. Süt ve bağırsak kanserini önlemedeki önemi Süt, içeriğindeki proteinler sayesinde hastalıklardan korunmaya ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye katkıda bulunuyor. Hücreleri onararak özellikle bağırsak kanseri önlemeye yardımcı oluyor, cildi nemlendiriyor, vücutta ödem oluşmasını önlüyor, kasları kuvvetlendiriyor, kemik erimesini engelliyor, tansiyonu dengeliyor. Aynı zamanda yağsız süt, kolesterol üzerinde de düşürücü etkiye sahip. Laktoz nedir, intoleransı neden olur? Belirtileri ve tedavisi Keçi sütü alerjik etkisi inek sütüne göre çok daha az Bebeklerin 1 yaşına kadar temel besin kaynağı anne sütü. 1 yaşından sonra çocukların besinlerin üçte birini anne sütünden almaları gerekiyor. Bu yaşta sadece anne sütü ile beslenme çocuğun diğer besinleri almasını engelleyebiliyor. 1 yaşından sonra inek veya keçi sütü tüketmeleri sağlık açısından faydalı. Keçi sütünün protein, kalsiyum ve fosfor oranı yüksek, sindirimi kolay. Aynı zamanda da inek sütüne göre daha az alerjik. Yapılan bir çalışma, keçi sütü ile beslenen çocukların inek sütü ile beslenenlere göre daha kilolu, uzun boylu ve iskelet sistemlerinin daha kuvvetli olduğu ortaya çıktı. Süt çocuklarda büyümeyi hızlandırıyor ve sindirim sistemini düzenliyor Sağlıklı büyüme ve gelişme için süt, çocuklar için büyük önem taşıyor. Doku yenilenmesini hızlandırıyor, kemik gelişimini artırarak büyüme ve gelişmeyi sağlıyor. Ayrıca süt, içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek çocukları hastalıklardan koruyor ve sindirim sistemini düzenliyor. Günde 3 bardak süt sağlığa faydalı Sütün tüketirken miktarına da dikkat etmek gerekiyor. Günde 2-3 bardak süt tüketmek sağlık açısından 2 bardak süt, 1-3 yaş arası çocukların kalsiyum ihtiyacını, 9-18 yaş arasındakilerin kalsiyum ihtiyacının ise yüzde 40’ını karşılıyor. Ayrıca günde 2 bardak süt tüketilmesi yetişkin bir bireyin günlük fosfor ihtiyacının yaklaşık yüzde 50’sini, çinko ihtiyacının ise yüzde 10’unu sağlıyor. Ancak hipertansiyon, kalp, şişmanlık gibi bazı sağlık problemleri var ise günlük tüketilen süt miktarını kısıtlamak gerekebiliyor. Süt fazla tüketildiğinde demir eksikliği ve kansızlığa neden olabiliyor Fazla miktarda süt tüketilmesi, fazla yağ miktarından dolayı kilo problemine neden olabiliyor. Aynı zamanda fazla kalsiyum alımına bağlı olarak demir yetersizliği ve kansızlık görülüyor. Çocukların fazla miktarda süt içmeleri ise diğer besinleri yememelerine ve beslenme dengesizliğine neden oluyor. Süt alerjisi karın ağrısı, deri döküntüleri ve ishalle kendini gösteriyor İnek sütü içindeki proteine karşı vücutta gelişen tepkilere “inek sütü proteini alerjisi” deniyor. Laktoz intoleransı ve alerjisi olan bireylere süt kesinlikle önerilmiyor. Süt alerjisi olan bireylerde genelde aile hikayesi de bulunuyor. Bağışıklık sisteminin tam gelişmemiş olduğu erken bebeklik döneminde özellikle inek sütü alerjileri görülüyor. Sıklıkla egzama veya deri döküntüleri, kramplar, karın ağrısı, kusma, ishal veya kabızlık olarak kendini gösteriyor. Süt içilemiyorsa yerine peynir ve yoğurt yenmeli Sütü sevmeyenler ya da alerjisi olanların aynı miktarda yoğurt, peynir, ayran gibi ürünleri tüketmeleri gerekiyor. Günde iki kibrit kutusu kadar peynir veya iki küçük kase yoğurt kalsiyum ihtiyacını karşılamak açısından yeterli oluyor. Çiğ süt tüketmek sağlık açısından risk taşıyor Çiğ süt tüketilmemeli, mutlaka kaynatılmalıdır. Fakat uzun süre kaynatma durumunda da vitaminleri azalıyor. Pastörize ve sterilize edilmemiş sütün 4-5 dk kaynatılması gerekiyor. Bu süt cam kavanoza konulduğunda, buzdolabında 1-2 gün durabiliyor. Pastörize günlük süt açıldıktan sonra buzdolabında tutulmalı ve 2 gün içerisinde tüketilmeli. UHT süt ise açılmadığı sürece oda sıcaklığında 4 ay saklanabiliyor. Açıldıktan sonra ise 3-4 gün içinde tüketilmesi gerekiyor.
Sorry, you need to enable JavaScript to visit this website. Nestlé Health Science Sağlik Yöneti̇mi̇ Süt Alerjisi Dünyada besin alerjisi olan bebeklerin sayısı artmaktadır. Çocuklarda alerjiye en çok neden olan 8 besin alerjeni şöyledir süt, yumurta, balık, kabuklu deniz ürünleri, yemişler ceviz, fındık, badem fıstık, buğday ve soya. Son 10 yılda besin alerjisi tanısı konulan çocuk sayısı artmaktadır. İSPA genellikle 1 yaşından önce gelişir. Her 100 bebeğin 3’ünde yaşamın ilk yılında İSPA gelişecektir. İSPA 6 yaşından büyük çocuklarda çok az görülür. İSPA yaşam boyu süren bir durum değildir. Bebeklerin yarısında 1 yaşından sonra İSPA geçer. Dörtte üçünden fazlasında 3 yaşından sonra ve hemen hemen tüm bebekler 6 yaşından sonra İSPA geçer. Anne sütü alan bebekler nadir de olsa annelerinin beslenmesindeki inek sütüne tepki verebilir. Annenin beslenmesi düzenlenerek bebeğin anne sütü ile beslenmesine güvenle devam edilebilir. Bunun için genellikle annenin beslenmesindeki tüm inek sütü kaynaklı gıdalar çıkarılmalıdır. Besin alerjisi vücudun bağışıklık sisteminin kendi savunma mekanizması belli besinlere anormal reaksiyon verdiğinde meydana gelir. Bağışıklık sistemi vücudun patojenler gibi zararlı organizmalarla ve maddelerle mücadele etmesi için yardımcı olur. Besin alerjisi olan kişilerde bağışıklık sistemi yanlışlıkla bazı besinleri zararlı olarak tanımlar ve tepki verir. Bu durum yaşamı tehdit edebilecek alerji belirtilerine ve bulgularına yol açar. 120’den fazla besinin alerji yapabileceği bilinmektedir. İnek sütü proteini alerjisi İSPA aynı zamanda inek sütü alerjisi İSA olarak bilinir ve bebeklerdeki en yaygın besin alerjilerinden biridir. Genellikle 1 yaşından önce ortaya çıkar. Bazen İSPA laktoz intoleransı ile karıştırılabilir fakat ikisi birbirinden oldukça farklıdır. Laktoz intoleransı bağışıklık sistemi ile ilgili değildir. Her ikisinin de mide ve bağırsak problemleri gaz ve ishal gibi bazı ortak bulguları ve belirtileri vardır. Fakat İSPA genellikle 1 yaş altında görülürken; laktoz intoleransı 5 yaş altında çok nadir görülür. LAKTOZ İNTOLERANSI İLE İSPA’YI KARIŞTIRMAYIN Laktoz intoleransı ile inek sütü alerjisinin inek sütü proteini alerjisi arasındaki farkı bilmek önemlidir çünkü ikisinin nedeni ve tedavisi farklıdır. Ayrıca İSPA genellikle yaşamın erken döneminde gelişir. Oysa laktoz intoleransı 5 yaştan önce az görülür. İnek sütü protein alerjisi İSPA nedir? İSPA bebeğinizin bağışıklık sisteminin inek sütündeki proteinlere tepki verdiği bir besin alerjisidir. Cilt döküntü, ürtiker, kuru, kepekli veya kaşıntılı cilt , sindirim sistemi diyare , kusma , kabızlık ve reflü ve solunum sistemi gürültülü solunum, öksürük, burun akıntısı ile ilişkili belirtilere yol açar. İSPA genellikle 1 yaşından önce başlar. Laktoz intoleransı nedir? İSPA’nın aksine laktoz intoleransı bağışıklık sistemi ile ilgili değildir. İnek sütü içindeki laktoz şekerinin sindirilememesi durumudur. 5 yaşından küçük çocuklarda az görülür. Laktoz anne sütündeki en önemli karbonhidratlardan şeker biridir ve bebekler için faydalıdır. Laktoz, sağlıklı bağırsak florasına katkıda bulunur ve kalsiyum emilimine yardımcı olur. İnek sütü proteİnİ alerjİsİ ve laktoz İntoleransı farkı İNEK SÜTÜ ALERJİSİ HAKKINDA HER ŞEY
Anne sütüne alerji olur mu? Peki, anne sütü alan bebekte alerji olduğunu nasıl anlarız? Makalemiz, emen bebeklerin alerjisini nasıl anlarız konusuna odaklanıyor… Bebeklerde Alerji Nedir? Alerji, herhangi bir maddeye karşı vücudun gösterdiği tepki olarak özetlenebilir. Henüz sadece anne sütü alan bebekte alerji, ek gıda döneminde alerji, çocukluk çağında ya da yetişkinlik döneminde alerji reaksiyonları farklı sebeplerle oluşabilir. Peki, anne sütü ile beslenen bebeklerde alerji olduğu nasıl anlaşılır? Bu sorunun yanıtını araştırdık. Detayları şöyle özetledik Anne sütü alan bebekte alerji nasıl anlaşılır? Emen bebeğin alerjisi olup olmadığını anlamak için solunum, sindirim ve cilt tepkilerine bakmak gerekir. Burada emen bebeğe alerji teşhisi ancak hekim tarafından koyulabilir. Fakat anne, bebeği gözlemleyerek bebekte alerji belirtileri dikkate alınarak hekime başvurulabilir. Bebekler alerji olduğunu gösteren belirtiler; bebeğin nefes alıp vermesi, burun akıntısı, kakada kan, kabızlık, ishal, tekrar eden karın ağrısı, ciltte kızarma, kabarma şeklinde özetlenebilir. Anne Sütüyle Beslenen Bebekte Alerji Belirtileri Nelerdir? Bebeğin alerjisi varsa genellikle üç noktada kendini gösterir Sindirim sistemi belirtileri Tekrarlayan emme sonrası kusma, ishal, bebeklerde kabızlık, sıklıkla karın ağrısı hali bebeğin anne sütündeki bir maddeye tepki verdiğine işaret edebilir. Solunum sistemi belirtileri Bebeklerde ve çocuklarda sıklıkla soğuk algınlığıyla karıştırılan ancak temelde alerji belirtisi olan sürekli burun tıkanıklığı da önemli bir belirtidir. Hırıltı, öksürük ve sıklıkla burun akıntısı hali, yine anne sütündeki bir maddeye karşı hassasiyetin habercisi olabilir. Ciltteki alerji belirtileri Genellikle cilt, ilk belirtileri gösteren alanlardır. Deride kaşıntı, kuruluk, kabarma, bölgesel kızarma görülebilir. * Yukarıda saydığımız belirtiler, farklı bir duruma işaret ediyor da olabilir. Bu nedenle alerji teşhisini ancak hekim koyar. Fakat söz konusu şikayetleri gözlemliyorsanız; vakit kaybetmeden hekime başvurmalısınız. Bebeğin Anne Sütüne Alerjisi Olabilir mi? Bazen bebeğin ilk alerjik reaksiyonu anne sütü alırken başlayabilir. Ancak burada anne sütüne karşı alerjisi olduğu düşünülmemelidir. Bebeklerde anne sütüne karşı alerji görülme olasılığı çok zayıftır. Ancak anne sütüne geçen bazı gıdalara karşı alerji gelişebilir. Bazen anneler, bebeğin doğrudan anne sütüne alerjisi olduğuna karar vererek emzirmeyi bırakabiliyor. Bu, yanlış bir fikirle ulaşılan yanlış bir sonuçtur. Bebeğin alerjik tepkisi annenin aldığı bir besine karşıdır. Söz konusu besin, süte geçerek bebeği rahatsız etmektedir. Peki, annenin aldığı hangi besinler bebeğin alerjik reaksiyon göstermesine neden olabilir? Anne sütündeki hangi maddelerin bebeğe alerji yapabileceği, katkı maddelerinin alerjiye etkisini, emziren annelerin beslenmesindeki süt ve süt ürünlerinin etkilerini ayrı ayrı inceleyelim Sütündeki Hangi Maddeler Bebeğe Alerji yapar? Bu konuda bir test yapılmaksızın kanıya varılamaz. Ancak süt ve süt ürünleri tepkisi çok yaygındır. Bir de paketli gıda tüketimi ve bunların içeriğinde koruyuculara karşı tepki de sıklıkla görülür. Anneye Süt ve Süt Ürünü Yasağı Anne sütüyle beslenen bebeklerin bir kısmında ciltte kızarıklık ve kanlı dışkılamayla kendini gösteren bir alerji görülebilir. Bu tür alerjiler, genellikle annenin aldığı inek sütü ve ürünlerinin bebeğin bağırsağı tarafından emilemediği durumlarda gelişir. Bu durumda anneye süt ve süt ürünleri yasaklanır. Yoğurt, peynir, süt, sütlü tatlılar gibi pek çok gıdadan uzak kalan annenin beslenmesi de maalesef bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Böyle bir durumda hekimin isteyeceği testler yapılmalı ve hekim kararına uyulmalıdır. Eğer annenin süt ve süt ürünü tüketimini durdurması istenirse anne bu ürünlerden uzak ama hala güçlü olan bir beslenme programı izleyebilir. Maddelerine Dikkat! Hazır gıdalara katılan tatlandırıcı, renklendirici, kıvam verici ya da koruyucuların da alerjik reaksiyona yol açabiliyor. Tüm dünyada 3 bine yakın katkı maddesi bulunuyor. Sanayileşen toplumlarda çocuklarda artan besin alerjilerinin nedeni de bu katkı maddelerine karşı oluşan reaksiyonlar olarak kabul ediliyor. Hormonlar ve gıdalardaki mikroorganizmalar istenmeyen reaksiyonlara neden olabiliyor. Anne sütü alan bebeklerde de annenin katkı maddeli beslenmesi yani yoğun paketli gıda tüketimi, bebeğin alerjik reaksyionunun ana nedenlerinden biri olabiliyor. Emen Bebeğe Alerji Testi Nasıl Yapılır? Alerjilerin teşhisi ilk 6 ayda henüz bağışıklık sisteminin gelişmemesinden dolayı laboratuvar testleriyle mümkün olamayabiliyor. Bu nedenle ilk 6 ayda klinik tanı daha önemli oluyor. Daha büyük bebeklerde cilt prik testi, RAST ile spesifik IgE, besin uyarı testleri gibi laboratuvar testleri yol gösterici oluyor. Besin alerjileri ıgE ve non ıgE bağımlı tip olmak üzere iki türden oluşuyor. bağlı olan besin alerjileri IgE’ye bağlı olan besin alerjilerinde kanda hangi besine karşı alerjisi olduğu tespit edilebiliyor. IgE tipi besin alerjileri Besin proteinine bağlı enterokolitler, proktokolitler ve besin proteinine bağlı enteropatiler olarak ayrılıyor. Hasta öyküsü ile tanı konuyor. Bulgular başladıktan sonra şüpheli besin diyetten çıkarılıyor, bir süre sonra durum değişti mi bakılıyor. Değişmediyse farklı bir besin için tekrar deneniyor. Besin Alerjisi Kadar Önemli! Bebeklerde alerji kadar önemli olan diğer bir konu da bebeğin biberonla nasıl beslendiğidir. Çünkü biberonun hava yapması, bebeğin hava yutmasına ve sindirim zorluğuna neden olur. Elbette bu durumda bebek huzursuz olur, yeterince beslenemez, rahat uyuyamaz ve dinlenemez. Bu nedenle anne sütünü sağıp biberonla verdiğiniz durumda gaz yapmayan biberonları tercih etmenizi öneriyoruz. Lansinoh Biberon ve NaturalWave Biberon Emziği, bebeklerin annelerinden ayrı kalmak durumunda olduklarında sağılmış anne sütüyle beslenmesi ve anneleriyle buluştuklarında emmeye devam edebilmeleri için özel olarak tasarlanmıştır. Uzayabilen esnek yapısı bebeklerin anne memesinde içgüdüsel olarak uygulamış olduğu dalgaya benzer» peristaltik emme hareketini uygulamasına olanak tanır.
En sık görülen alerji türleri arasında olan besin alerjilerine bağlı reaksiyonlar yetişkinlerin yüzde 25'inde ortaya çıkarken, bu oran çocuklarda yüzde 6-8 arasında. Liv Hospital Çocuk Gastroenteroloji ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Ender Pehlivanoğlu, bebeklerde ve çocuklardaki besin alerjilerinin nedenlerini ve tedavi yöntemlerini anlattı... Besin alerjileri ne sıklıkta görülüyor? Alerjik hastalıkların görülme sıklığı tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de artıyor. Alerji, tıpkı bir salgın gibi bebeklik çağından başlayarak tüm bireyleri etkiliyor. Bu toplumsal sorun Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl 6-7 milyon yeni hastanın ortaya çıkmasına neden oluyor. Ülkemizde de besin alerjisine sahip yüz binlerce çocuk mevcut. Bu kişilerin yaşam kalitesi ve fiziksel durumları besin alerjisi yüzünden bozuluyor. VÜCUT REAKSİYON VERİYOR En çok hangi besinlere karşı alerji görülüyor? Besinler, alerjik yapılı kişilerde çeşitli tepkilere yol açıyor. Vücudun bağışıklık sistemi, kişinin alerji yapma kapasitesine göre sorumlu maddeye karşı reaksiyon veriyor. Bu reaksiyonlar bazen hafif, bazen de ağır biçimde ortaya çıkıyor. Birçok besin maddesi alerji nedeni olabilir. Bu besinlerin başında inek sütü gelir. İnek sütünün özellikle kazein isimli kısmı alerjiden sorumludur. İnek sütü proteinlerinden başka soya proteinleri, tahıllar, yumurta beyazı, deniz ürünleri, fındık, fıstık, kakao, elma, çilek, portakal gibi besinler de alerjik reaksiyon yaratabilirler. Genetik faktörler etkili mi? Alerjinin oluşması için duyarlı bir yapı, temel olarak genetik yatkınlık, alerji yapan madde ya da alerjen ve stres faktörlerine gereksinim vardır. Ana neden genetik yatkınlıktır. Hem anne, hem babada alerji öyküsü varsa, bebekte ya da çocukta alerjinin gelişme ihtimali yüzde 58'e kadar yükselir. Kordon kanından IgE isimli maddeyi ölçerek bebeğin ileride alerjik olup olmayacağını tespit etmek olasıdır. Genetik yatkınlığın yanı sıra doğum tipi de besin alerjisinin ortaya çıkmasında etkendir. Sezaryenle doğan bebeklerde alerjik reaksiyonlara daha sık rastlanır. Bebeğin beslenme tipi, alerjinin gelişmesinde rol oynar. Anne sütü, başta astım olmak üzere birçok alerjik soruna karşı koruyucudur. Vitaminler, alerji oluşumunda etkilidir. Bazı gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda bebeklik döneminde multivitamin kullanımının alerji yönünden risk oluşturduğu belirlenmiştir. KORDON KANINDAN TEŞHİS Besin alerjisi nasıl teşhis edilir? Genetik yatkınlığın bilinmesi alerjik sorunların teşhisinde yardımcıdır. Aile bireylerinde alerji öyküsünün varlığı önemli bir bilgidir. Bu özelliği barındıran bebeklerin kordon kanından alınan örnekte IgE isimli maddenin ölçümü ile tanınması olasıdır. Alerjik reaksiyonlar, vücut sıvıları veya kan hücrelerinin rol alması sonucu gelişir. Bu nedenle kan tahlilleri ve deri testleri yapılarak alerjinin varlığı ve alerjiye neden olan besin maddeleri saptanabilir. Sindirim kanalının içini döşeyen mukozadan alınan hücreler üzerinde yapılan araştırmalar, sağlık sorununun anlaşılmasını sağlar. Besin alerjisinin tedavisi nasıl yapılır? Besin alerjilerini engellemenin temel yolu, alerji yapan besinden uzak durulmasıdır. Özellikle inek sütü alerjisinde inek sütü yerine farklı yapıda olan keçi, koyun, manda sütü tercih edilmelidir. Ancak tüm bu sütlerin inek sütüne benzer alerjik yapısı vardır. Çapraz reaksiyonla alerjik etkilerin ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Alerjik bebeklerin standart mamalar yerine özel hipoalerjik mamalarla beslenmeleri gerekir. Bu mamalar alerji yapmayan protein parçacıkları, karbonhidrat ve yağları içerir. Sadece beslenme tedavisi ile besin alerjisini engellemek mümkündür. Alerjik kişinin kendisine dokunan alerji potansiyeline sahip süt, yumurta, portakal, muz vb. gıdalardan uzak durması önerilir. Balık en sık alerji yapan besinlerin başında geldiği için riskli bebeklerin 1 yaşına kadar balık yememesi tavsiye edilir. Besin alerjisinden nasıl kurtulunur? Riskli bebeği ve kişiyi tanıma Olası alerji yapacak besinlerden kaçınma Sağlıklı çevre Doğa ile iç içe yaşam Temiz besin Anne sütü ile beslenme Normal doğum Besin alerjisi hangi organları etkiler? Yemek borusu Reflü hastalığı ve yutma bozukluğuna yol açar. Mide Gastrit İnce bağırsak İltihaplanma, ishal, karın ağrısı Kalın bağırsak İshal, kabızlık, kanlı ve/veya mukuslu dışkılama Cilt Döküntü, egzama Eklemler Artrit, ağrı Göz Gözde yaşarma ve kaşıntı Burun Nezle Solunum yolları ve akciğer Öksürük, hırıltı, astım Besin alerjileri ne tür sorunlar yaşanmasına neden olur? Besin alerjisine bağlı ortaya çıkan reaksiyonlar ölümle sonuçlanabilecek kadar ileri boyutta olabilir. Balık yenilmesine bağlı gelişen şok, ani tepkinin bir örneğidir. Bebeklik döneminde en sık görülen inek sütü alerjisinde ilk belirtiler, mukuslu sümüklü dışkı yapma ve gaz sancısını taklit eden ağrılardır. Özellikle dışkısında kan ve mukus sümük bulunduran bebeklerde inek sütü alerjisi dikkatle araştırılmalıdır. Kansızlık anemi mukuslu kaka çıkarmaya eşlik eder. Bu bebeklerde ishal ve kolik şeklinde karın ağrısına sıklıkla rastlanır. Kusma ve büyümede yavaşlık dikkati çeken diğer bulgulardır. Sindirim sistemi içini döşeyen deride iltihaplanma, çocuğun kilo almasını engeller. Ancak bu iltihaplanma çoğu zaman yaşam boyu devam etmez. Süt, soya, balık, yumurta, pirinç gibi maddelere bağlı besin alerjisinde reaksiyonlar genellikle 3 yaşına kadar devam eder. Besin alerjileri, reflü hastalığı ve gastrit olarak tanımlanan mide mukozasının incinmesine de neden olabilir. Karın ağrısı, gaz sancısı, kabızlık gibi sorunlar da besin alerjisi ile ilişkili olabilir. Kalın bağırsakta iltihaba yol açan alerjik reaksiyonlarda dışkıda kan görülmesi olağan bir durumdur.
süt alerjisi olan bebek neden kilo alamaz