sülük yaptırdıktan sonra şişlik nasıl geçer

naskah drama 7 orang cerita rakyat singkat. Korona virüs enfeksiyonları son 15 yıldır görülüyorŞu anda gündemde olan bu virüs ailesinin yeni bir tipi ve bu virüsün hastalık nedeni olduğu insandaki ilk tanı 12 Aralık tarihinde Çin’de kondu. Özellikle Çin’in Wuhan kentinde vaka sayısı birdenbire artmaya başladı. Çin sağlık yetkilileri bu durumu incelediler. Daha önce gribe neden olan, domuz gribi, kuş gribi ve SARS gibi geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız virütik salgınlar oldu. Korona’da da benzer bir durumla karşı karşıyayız. Virüs hayvandan insana geçip daha sonra insandan insana geçen bir forma kaynağı ile ilişkili ilk açıklamalar yarasa şeklinde olsa da daha sonra kaynağın yılan olabileceği ağırlık kazandı. İlk vakaların büyük çoğunluğunun Huanan Deniz Ürünleri Toptan Satış Pazarı çalışanları veya müşterileri olduğu dikkati çekti. Burada yemek için yılanlar da satılırken, bu yılanların genellikle vahşi doğada yarasa avlayarak beslendiği de biliniyor. Sonuç olarak çeşitli hayvanlardan insanlara virüsler bulaşarak insandan insana geçen beklenmedik salgınlara neden alan herkes hasta olmayabilirHer organizmayı alanın hasta olacak diye bir durumu olmadığını ifade eden Prof. Dr. Tayfun Uzbay; “Virüs vücuda girince bağışıklık sistemine saldırıyor ve kendi karargâhını orada kuruyor, sizin bağışıklık sisteminiz güçlüyse virüs etkisiz hale geliyor. Siz böyle bir virüsle karşılaştığınızın farkında bile olmuyorsunuz. Bazen de virüsler vücudunuzda hastalık yapmadan çok uzun süreler barınabiliyor. Bu durumda taşıyıcı oluyorsunuz. Bunun en güzel örnekleri Hepatit C ve HIV’dir. Bunların bazı taşıyıcıları hastalanmasa da çeşitli yollarla virüsü başkalarına bulaştırabilir. Korona virüste de buna benzer olgular olabilir. 12 Aralık’tan bugüne kadar virüs nedeniyle 9 binin üzerinde kişide hastalık belirtileriyle birlikte virüs tespit edilmiş durumda… Bu rakamlara bakınca Wuhan bölgesinde başka kişilere de mutlaka bulaşmış olabilir, ama onlar bağışıklık sistemi güçlü olduğu için ya da bu virüse karşı dirence sahip oldukları için hastalanmamıştır” virüsüne karşı aşı geliştirilecek mi?Virüs salgınların bilim kurgu filmlerindeki gibi olmadığını belirten Prof. Dr. Tayfun Uzbay; “Bilim kurgu filmlerinde de izleriz. Bir yerde ani ölümler meydana geliyordur, bu virütik veya bakteri gibi bir şeye bağlıdır ama bunun ne olduğunu tespit edemezsiniz. Tespit edene kadar bir süre geçer ve ölümler yükselir. Filmlerdeki senaryoların insanların aklına yer etmesi gereğinden fazla korku ve paniğe neden andaki bilimsel gerçek, salgına neden olan virüsün adının ve özelliklerinin iyi bilinmesidir. Yani tehdidin ne olduğunu ve özelliklerini biliyoruz. Bu önleyici tedavinin geliştirilmesi ve önlemlerin alınması açısından çok önemlidir. Şu an bir tedavi yok ama buna karşı bir aşı mutlaka geliştirilecek. Daha önce buna benzer virüsler için aşı geliştirildi. Dünya Sağlık Örgütü ve ülkelerin sağlık sistemi çok iyi çalışıyor. Daha önce yaşanabilecek birçok salgının önüne İspanyol gribi 1918 yılında dünyanın tanıştığı en büyük grip salgınıydı. Bu salgında bazı kaynaklara göre dünya savaşından çok daha fazla sayıda insan hayatını kaybetti. Milyonlarca insandan bahsediyoruz. Domuz gribine, Sars’a ve Ebola’ya baktığımızda binli rakamlardan bahsediyoruz. HIV virüsünün yayılması bile belli oranlarda durduruldu. Korona’da an itibarıyla küresel ölçekte 200’ün üzerinde bir kayıp söz konusu. Buna karşın hastalığı atlatan veya hastalanmayan binlerce kişi var. Ölüm vakalarına baktığımızda her salgın hastalıkta olduğu gibi genelde yaşlı, kronik hastalığı olan, bağışıklığı düşük olan yani risk grubunda olan kişiler. Bu salgının seyri de öncekilerle benzer. Alınan tedbirler ile yayılma hızı yavaşlayacak ve aşı ile de kontrol sağlanacaktır” tedavisi yaptıranlar dikkat!Küreselleşmeden dolayı dünyanın küçüldüğünü, seyahat ve etkileşimin arttığını ifade eden Prof. Dr. Tayfun Uzbay; “Dikkatimi çeken bir konu var. Başka ülkelerde görülen vakalar Wuhan eyaletindeki gibi yoğun bir şekilde artmadı. Bunda kuşkusuz alınan önlemlerin de payı var ancak virüsün Çin’deki odağının da göz ardı edilmemesi şart. Burada hayvandan insana geçiş önem kazanıyor. Hayvandan insana başka virüsler de geçebilir ve değişime uğrayarak ölümcül hastalıklara yol açabilir. Hatta başka insanlara bulaşabilir. Mesela sülük, ülkemizde tedavilerde yoğun bir şekilde kullanılıyor. Tedavide kullanılan ve uzmanlarca etik ölçülerle yapılan tedavilerde kullanılan sülüklerin orijini belli olmalıdır ve elbette bakanlığın denetimde bu tedavilerin yürütülmesi şarttır. Etik dışı tedaviler için internetten veya merdiven altı başka denetimsiz kaynaklardan alımlar ve kullanımlar doğudan da tedavi amaçlı sülükler getiriliyor olabilir. Korona virüsteki yılan veya yarasa ile insan bağlantısını üzerinden sülükle tedaviyi sorgulamak çok da mantıksız değil. Bu tedavinin tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Çin’den sülük ithalatı yapılıyorsa mutlaka dikkat edilmelidir. Sülük tedavileri yapılan yerlerin bu sülüklerin nasıl temin edildiği ile ilgili mutlaka açıklayıcı bilgi vermeleri gerekiyor. Ülkemizde çok yaygın kullanılan bir tedavi yöntemi olduğu için önemli bir konu. Aynı şekilde menşei belirsiz ve denetimsiz uzak doğu kökenli gıda takviyeleri ve yiyeceklere de dikkat edilmelidir” karşı önlemler alınmalı!Sabunlu suyla ellerimizi yıkamaya sürekli özen göstermemiz gerekiyor. Bu virüsler temas yoluyla elimizi dokundurup sonra yüzümüze, ağzımıza sürdüğümüzde de AVM, toplu taşıma aracı gibi yoğun kullanılan ortak noktalarda bulunduktan sonra el mutlaka yıkanmalıdır, çok kalabalık alanlarda maske elbette takılabilir. Ancak büyük panik olacak bir durum pek ortada her yıl dünya üzerinde kayıplar olacaktır ama bakıldığında bunların büyük çoğunluğunun yaşlı, ikinci bir sorunu olan, dolaşım, kalp gibi ciddi sorunları olan insanlar olduğunu, çocuklar olduğunu görüyoruz. Bir de bu tip virüslere doğal olarak hassas gruplar da var, ama bunların sayısı oldukça da illa Korona olması gerekmiyor. Riskli grupta yer alan kişiler başka virüslere ve salgın etkenlerine karşı da aynı tepkiyi verebilirler. İşte biz aşıyı bu yüzden teorisyenleri önce hastalığı salıyorlar sonra aşıyı çıkarıyorlar’ diyor ama hiçbir aklı başında ülke böyle bir şey yapmaz. Bu tip virüsler zaten var, mutasyona uğrayıp çeşitli yollardan insana geçerek hastalığa neden olabiliyorlar. Bunların aşısının geliştirilmesi koruyucu tıp açısından çok önemli. Aşı gibi önleyici tedaviler hem ölümleri azaltıyor hem de hastalık sürecindeki tedavi maliyetini azaltıyor. Aşı karşıtlığının sanki iyi bir şeymiş gibi savunulduğu günlerde bunu da önemle belirtmek isterim.” Sünnet Sonrası Şişlik Olur mu Ne Zaman İner Geçer? Sünnetten Sonra Pipinin Şişmesi Neden Olur? Sünnet sonrası şişlik ve kızarıklık beklenen ve normal bir durumdur. Sünnet sonrası şişlik 1 hafta ile 1 ay arasında geçmesi beklenir. Ancak bazen bu şişlik enfeksiyondan, iltihaptan da kaynaklanabilir. Böyle bir durumda doktor antibiyotik tedavisi uygular. Sünnet olan çocuğun pipisi şişerse ve bu durum uzun süre geçmezse Üroloji doktoruna gidilmelidir. Makalemizde sünnet sonrası şişlik ile ilgili doktorlara sorulan sorular ve cevaplara yer verdik. Sual Sünnet olan oğlumun 3. Günü pipisinin kenarları çok şiş normal midir acaba? Nasıl ya da ne zaman inecek ne yapmam lazım. CEVAP Üroloji Doktoru Bilal Günaydın’ın cevabı Sünnet sonrası şişlik ilk 1 hafta hatta 1 aya kadar olabilir. ancak pipide aşırı bir morarma ve renk değişikliği olursa mutlaka doktora başvurmanızı öneririm Sual Doktor bey benim 8 yaşında oğlum 3 gün önce sünnet oldu fakat şişliği var ne yapabilirim bugünkü muaynesinde doktor bir şey olmaz dedi ama içim hiç rahat değil. CEVAP Üroloji Doktoru Haluk Kulaksızoğlu’nun cevabı Ödemin sünnet sonrası geçmesi genellikle 1 hafta-10 gün arasında olabilir Sual 7 yaşında 1 ay önce sünnet yaptık penisinde sağ tarafında şişlik inmedi ayrıca penisi devamlı içeri kaçıyor oğlum bu yüzden çok korkuyor Sünnetçi masaj yaparsanız geçer diyor Sizce ne yapmalıyım? CEVAP Çocuk Cerrahisi Dr. Abdülkerim Temiz’in cevabı Muayene etmek lazım. Sünnet sonrası peniste ödem olur. Bunun geçmesi zaman alabilir. Her kişide süre farklı olabilmektedir. İçeri kaçması için öncelikle muayene etmek gerekir. Sual Oğlum 8 yaşında 1 hafta önce sünnet oldu. Pipisinde ödem oluşmuştu zamanla düzeleceği söylendi. Şuan şişlik devam ediyor normal mi? Ayrıca testislerinden biri diğerine göre daha büyük ve sert buda sünnetten sonra fark edildi. Sünnet ile ilgili ödemden kaynaklı olabilir mi? CEVAP Çocuk Cerrahisi Dr. Osman Karakuş’un cevabı Merhaba sünnet sonrası ödem olabilir ve 1-2 haftada tamamen düzelir. Ancak testislerde olan boyut farkı için muayene yapılmadan yorum yapmak zor. Muayene ettirmenizde fayda var Sual 6 gün önce oğlum sünnet oldu ve pipisinin kenarı şişti ve akıyor ne yapmam gerek normal midir tendirdiyotla pansuman yapılabilir mi? CEVAP Enfeksiyon Hastalıkları Dr. Engin Seberin cevabıSünnet olmuş kişilerin sünnet yerinde ve çevresinde 1 hafta 10 güne kadar şişlik ödem olabilir. Az miktarda kanlı -seröz sızıntı olabilir. Akıntı iltihap şeklinde ve ateşte varsa bir hekime gösteriniz tedavi gerekebilir. Normalde antiseptik pansumanlarla iyileşme olmaktadır. Sual Oğlum yaklaşık 8 ay önce sünnet oldu ama dikiş yerinin üstünde şişlik ve kızarıklık var ne yapabilirim acaba? CEVAP Çocuk Doktoru Tarkan Soygür’ün cevabı Merhaba görüp muayene etmeden kesin bir yorum yapamam maalesef ama çok önemli bir sorun olduğunu düşünüyorum. Bir uzmana muayene ettirebilirseniz çok muhtemelen bir krem tedavisi önerecektir. Sual Oğlum 12 aylıkken sünnet oldu. Şu anda 18 yerleri hala kızarık ve şiş bir görüntü şöyle anlatayım dikiş yerleri düzgün durmuyor kızarık ve derisi kabarık gibi idrar yaparken falan hiçbir sıkıntısı eğrilik falan yok. Büyüdükçe düzelir mi yada bu bir sünnet hatası mıdır? CEVAP Çocuk Doktoru Tarkan Soygür’ün cevabı Görmeden bir şey söylemem doğru olmaz. Ancak sanırım sünnetin dikiş kısmında estetik açıdan sorun var gibi duruyor. Bunların önemli bir kısmı zamanla azalacaktır. Ama değişiklik olmazsa küçük çapta bir müdahale gerekebilir Sual hocam 5 aylık bir oğlum ay önce sünnet oldu. Sünnet sonrası penisteki genel şişlik hiç geçmedi. Şuan ise deri kısmı penis başına yapışmış durumda. Biz elle ileri geri hareket ettirerek açamadık. Çok kötü bi görüntü var sanki hiç sünnet olmamış gibi. Bu yapışıklık nasıl geçer şişlik nasıl geçer. Normal bir insan pipisine nasıl kavuşuruz ? CEVAP Üroloji Doktoru Ahmet Hakan Haliloğlu’nun cevabı Bu ve benzeri sünnet yapışıklıkları genellikle sağlık açısından bir probleme neden olmamakla birlikte, maalesef görünüm nedeni ile tekrar sünnet benzeri bir operasyona ihtiyaç doğurur. Aciliyeti olmayan bu işlemin ne zaman yapılması gerektiği üroloji doktorunun muayenesi sonrası kararlaştırılır. Not Makalede geçen soru cevapları doktorlarsitesi web sitesinden alınmıştır. 1107 Son Güncelleme 1656 Midedeki salgı bezlerinin yeterli şekilde çalışmaması, hızlı yeme alışkanlığı, yenilen yiyeceklerin iyice çiğnenilmeden yutulması, gazlı ve asitli içecekler, sakız, lifli gıdaları tüketirken beraberinde su içilmesi, yemek yedikten sonra istirahat, stres gibi nedenlerden midede şişkinlik oluşur. Zencefil çayı Zencefil tarihi dönemlerden beri mide şikayetlerinin tedavisinde kullanılmaktadır. Alman hükümeti de zencefilin hazımsızlığa iyi geldiğini onaylamıştır. Hazımsızlık çekenlerin abartmamak şartıyla zencefil çayı içmesi oldukça faydalıdır. Nane çayı Kronik hazımsızlık çeken kişilere nane çayı önerilmektedir. Nane, karın kaslarını ve bağırsakları rahatlatıcı özellik gösteriyor. Her fincan çay için 2,5 çay kaşığı nane öneriliyor. Dilerseniz içine limon da dilimleyebilirsiniz. Papatya çayı Papatya pek çok yararı bulunan bir içecektir. Uykusuzluğa karşı iyi gelirken mide kaslarını da rahatlatmasıyla bilinir. Şişkinlik veya hazımsızlık gibi şikayeti olanlar 3 gram papatya çiçeğini bir bardak sıcak suya koyarak demlenmeye bırakabilir ve güvenle içebilir. Ancak alerjisi olan kişilerin çok dikkatli olması gerekmektedir. Çünkü bazı kişilerde ciddi sorunlara yol açabilir. Hazımsızlığa İyi gelen Gıdalar Hazımsızlık sorunu yaşıyorsanız yiyecek menünüzü gözden geçirmeniz gerekiyor demektir. Sindirim sistemini alt üst eden ve sizi rahatsız edici durumlara sokan hazımsızlık için neler tüketmek gerekir? Baharatlı gıdalar Yayınlanan bir araştırmaya göre uzmanlar baharatlı besinlerin sindirim sistemi için faydalı olduğunu belirtiyor. Aşırı baharat mide sorunlarına sebep olsa da kararınca tüketildiğinde midede daha fazla asit üretilmesini sağlıyor. Bu sayede tükettiğiniz besinler daha çabuk sindiriliyor. Yoğurt Yoğurt içerisinde aktif kültür bakterileri bulunan bir besindir. Bu aktivite midedeki enzimleri harekete geçirir ve besinlerin daha çabuk sindirilmesini sağlar. Her yemekten sonra yoğurt tüketmek midenizi rahatlatacaktır. Eğer yoğurttan hoşlanmıyorsanız probiyotikler de aynı etkiyi yapacaktır. Sıcak içecekler Restoranda ya da evde kalktığınız zengin bir sofranın ardından bir bardak çay veya kahve içmek geleneklerimizde vardır. Ancak genelde keyif için sürdürdüğümüz bu alışkanlığı mideyi rahatlatmak için de benimsemeliyiz. Nitekim, bir fincan kahve-çay hazımsızlığa iyi gelir. Eğer kafeinsiz bir şeyler içmek istiyorsanız kafeinsiz kahveler veya naneli içecekleri tercih edin. Şişkinliğe Sebep Olan Besinler Bazı besin maddeleri midede şişkinliğe ve bağırsaklarda sancılara sebebiyet besinlerden uzak durmak ciddi bir rahatsızlık söz konusu değilse faydalı olacaktır. Şişkinliğin sebepleri; yemek yerken hava yutmak, yiyecekleri düzgün bir şekilde çiğnememek, karbonatlı içecekler tüketmek, sakız çiğnemek ya da şeker yemek, sinir ve strese bağlı durumlardır. Midede ve bağırsaklardaki rahatsızlığı önlemek için bu besinlerden uzak durmak gerekir. Karındaki rahatsızlık bağırsaklardaki bir soruna da işaret edebilir. Bu sorunun teşhisi çok önemlidir. Ancak sadece hassasiyet de sebep olabilir. Özellikle şişkinlik yapan besinler; Brokoli Fasulye Lahana Karbonatlı içecekler Karnabahar Sakız Şeker olarak sıralanabilir. Midedeki şikayetler sabah saatlerinde neredeyse yok olur. Ancak gün ilerledikçe ve öğünler geçtikçe rahatsızlık da artar. Ani sancı durumlarında sırt üstü uzanmak faydalı olacaktır. Gaz sancısı da mide sorunlarına eklenebilir. Süt ve süt ürünleri gibi laktoz içeren besinler, yukarıda belirtilen sebzeler ve mısır, patates gibi tahıllı besinler de gaz şikayetine neden olur. mide şişkinliği nasıl geçer mide İmplant operasyonu sonrası öneriler İmplantların yerleştirildiği operasyon sonrası hafif bir ağrı, yüzde şişlik, yanak ve boyunda morarmaların olması 9, 2018İçindekiler1 İmplant şişliği kaç günde iner?2 İmplant sonrası yüzde şişlik nasıl geçer?3 İmplantın başarılı olduğu nasıl anlaşılır?4 İmplant apse yapar mı?5 İmplant iltihabı nasıl geçer?6 İmplant yarası kaç günde iyileşir?7 İmplant sonrası yüzde morarma nasıl geçer?8 İmplantın başarısız olduğu nasıl anlaşılır?İmplant şişliği kaç günde iner?İşlem bölgesinde belli olan ve göz altında da oluşabilecek şişlikler ya da ağız içindeki hematomlar 2-3 gün devam edebilir. Ödemin tamamen geçmesi ise 10 günü sonrası yüzde şişlik nasıl geçer?İmplant Ardından Şişlik; İmplant alanına buz kompresi yapmak gerekir. Hasta, buz torbalarını ağız dışından implant bölgesine tutar. 3-5 dakika tutulup 8-10 dakika dinlendirecek şekilde uygular. Uzun süre buz tutmak başarılı olduğu nasıl anlaşılır?Osseointegrasyon adı verilen bir bağ ile implant vidası çene kemiğine bağlanmaktadır. Bu bağ çene kemiğine sıkıca bağlanırsa implant operasyonu başarılı geçmiş sayılmaktadır. Ancak implant tedavisinde kullanılan titanyum maddesiyle üretilen çiviler çene kemiği ile uyuşmadığı takdirde tedavi olumsuz sonuç apse yapar mı?İmplant iltihap yapar mı sorusu, implant yaptırmak isteyen kişiler arasında oldukça yaygın bir sorudur. Bu sorunun cevabı, iltihabın mümkün iltihabı nasıl geçer?İlgili enfeksiyon bölgesi cerrahi aletlerle ya da lazerle temizlenip, strelize edildikten sonra uygun antibiyotik tedavisi ile sorun ortadan kalkabilir. Geç teşhis ve tedavinin başarısız olduğu durumlarda implant çıkartılarak enfeksiyon bölgesi temizlenir ve antibiyotik tedavisi yarası kaç günde iyileşir?Dental implantın kemikle kaynaşarak iyileşme süresi, kırık vakalarındaki gibidir denilebilir. Genel olarak 4-5 hafta gibi bir süre içerisinde iyileşme başlar ve yaklaşık 8-12 hafta arasında değişiklik göstererek iyileşme tamamlanır ve üzerine diş takılabilir hale sonrası yüzde morarma nasıl geçer?Basit ve olası komplikasyonlar arasında olan ağrı, şişlik, sızı, kızarıklık, morarma gibi durumların önüne geçebilmek için soğuk kompres, ağız gargarası, antibiyotik tedavisi ve benzeri yöntemler başarısız olduğu nasıl anlaşılır?Başarılı bir şekilde yapılan implant tıpkı diğer sağlıklı dişleriniz gibi normal bir işlev görür. Konuşurken, besinleri ısırırken, çiğnerken ya da yemek yerken yaşadığınız ağrı ve anormallik durumu implant tutmaması durumunda ortaya çıkan belirtiler arasında yer dolaşımı Son günlerde sülük uygulamasından sonra şişlik konusunda çok soru sorulmaya başladı. Sülük uygulamasından önce şunları tavsiye ediyorum Sülük tedavisi yapacaksanız bir hafta önceden propolis kullanın. Sıvı ya da kapsül olabilir. Sıvı propolis sabah akşam bir tatlı kaşığı içilir, kapsül ise sabah ve akşam 2'şer kapsül bol su ile içilir. Sülük uygulamasını kendi kendinize yapmayın, işin ehli birine yaptırın. 2008 yılından bu yana sülük uygulaması ve hacamat yapıyorum daha hiç enfeksiyona dayalı şişme ve ağrı olmadı. Tedavi yapılırken imkan varsa limon melisa çayı için. Herhangi bir antibiyotik tedavisi görüyorsanız, bu tedavi esnasında sülük yaptırırsanız şişlik kesinlikle olmaz. Böcek sokması alerjisi olan kişilerin bünyesi sülük yapılınca da şişer; başka bir tedavi yöntemi seçin. Isırık yerleri üç günden sonra kaşınmaya başlar, ısırık izlerinin üzerini enjeksiyon sonrası kullanılan yuvarlak bantlarla ya da yara bantları ile kapatın ve kesinlikle tırnaklamayın. Bir hafta sonra bile tırnaklayarak kaşımak enfeksiyon oluşmasına sebep olur ve ağrılı şişliklerle uğraşmak zorunda kalırsınız. Sülükler düştükten sonra kanamayı durdurmak şişme riskini artırır. 3 - 10 saat arasında sızıntı şeklinde kanaması normaldir ve tabii tedavide kanamayı durdurmamak gerekir. 10 saatten sonra kanama devam ediyorsa kuru nane ezilerek toz edilir ve sızıntının olduğu yere dökülerek üzerine pamukla bastırıp beklenir. Diyelim ki bu yazıyı okumadınız ve sülükler düştükten sonra eliniz, yüzünüz ya da ayağınız şişti ne yapacaksınız? Öncelikle batikon ya da isveç şurubu ile komprese devam edilmeli. Doğal elma sirkesini küçük küçük poşetlerde dondurun. Sonra poşetlerden çıkararak şişlik kayboluncaya kadar kompres yapmaya devam edin. Hareket edince ağrı oluyorsa papatya yağı 10 ml, kişniş tohumu yağı 10 ml, kekik yağı 2 ml, haşhaş yağı 10 ml karıştırılarak sürülebilir. Kekik yağı oranı diğerlerinin beşte biri kadar olmalı. Ağrıları kesmek için parasetamol 500 mg içeren bir ilaç kullanılabilir. Şişlik ve ağrılar sülüklerin ısırık izleri kayboluncaya kadar sürebilir yani bir hafta on gün devam edebilir. Oluşan enfeksiyonunun lenf sistemini etkilememesi için soğuk demleme ebegümeci çayı içilir ya da ense altından ve belden hacamat yapılır. Şişlik ve enfeksiyonu izale etmek için günde üç kere ısırgan otu çayı içine bir çay kaşığı karanfil yağı korayarak aç karnına içilir. Şişlik ve ağrılar dayanılmaz hale gelirse hem hacamat ve hem de bioenerji yapılması gerekir. Çünkü lenfatik sistemin temizlenmesi gerekir. Sülüklerden sonra şişlik olursa şişen yerler zeytinyağı ile ovalanır ve yeniden kanaması sağlanır. Böylece uzun sürecek problemli bir süreç engellenmiş olur. Bünyesi allerjik olan kişilerde şişme kaçınılmaz olur. Yukarıda bahsettiğim tedbirler alınırsa sağlıklı bir sonuca ulaşılır. Bu söylediklerimiz sülük tedavisinin önemini azaltmaz. Ne var ki uygulamadan önce çok iyi araştırıp doğru seçim yapmak gerekir. Başınıza gelecek sıkıntılar göz önünde bulundurulması ve pişmanlık yaşamamak için acele karar vermeyin. Kompres nasıl yapılır? Şişliğin üzerini kapatacak genişlikte pamuk açılır, isveç şurubu ya da batikon ile pamuk ıslatıldıktan sonra şişliğin üzerine yayılır ve pamuğun üstü sargıya bulaşmasın diye naylon ile kapatılır sonra da sıkmadan sarılır ya da bağlanır. NOT İşlerimin yoğunluğundan yorumlara bakma fırsatım olmuyor. Rabbim hepimize şifalar versin.

sülük yaptırdıktan sonra şişlik nasıl geçer